11 Ağustos 2020
Sedef hastalığı yani Psoriasis dünya nüfusunun %2’sinde görülen ve devamlılığı olan bir deri hastalığıdır. Hafif kabarık bir zeminde beyaz, kalın, parlak ve kuru kepeklerin oluşması sebebiyle halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir.
Hastalık, bazı hastalarda birkaç yıl ya da ay sürebilirken bazı hastalarda ömür boyu devam edebilir. Döküntülerin az veya çok olması kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı hastalarda hafif bir biçimde yalnızca diz, dirsek, saçlı deri gibi belli başlı bölgelerde görülebilir. Bazı hastalarda hastalık tüm vücutta seyredebilir.
Psoriasis yani sedef hastalığı dünya nüfusunun %2’sinde görülen ve devamlılığı olan bir deri hastalığıdır. Hafif kabarık bir zeminde beyaz, kalın, parlak ve kuru kepeklerin oluşması sebebiyle halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir. Hastalık, bazı hastalarda birkaç yıl ya da ay sürebilirken bazı hastalarda ömür boyu devam edebilir. Döküntülerin az veya çok olması kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı hastalarda hafif bir biçimde yalnızca diz, dirsek, saçlı deri gibi belli başlı bölgelerde görülebilir. Bazı hastalarda hastalık tüm vücutta seyredebilir.
Sedef hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik olduğuna dair kuvvetli belirtiler mevcuttur. Hastalığı tetikleyen en önemli etken stres faktörüdür. Araştırmalara göre bağışıklık sisteminin uyarıldığı ve bu durumun deri hücrelerinin büyümesine sebep olduğu bilinmektedir. Normal bir deri hücresi 28 ile 30 günde büyürken, sedef hastalarında bu durum 3-4 güne kadar düşmektedir. Böylelikle hücrelerin hızla çoğalması yüzeyde yığılmaya ve kepeklenmeye sebep olmaktadır. Psikolojik olarak stres ve sıkıntı da sedefi tetikleyerek, var olan döküntülerin artmasına sebep olur. Bu sebeple psikolojik bir yardım alarak sedef hastalığının şiddetini azaltabilirsiniz.
Bunların yanı sıra bademcik iltihabı ve idrar yolları iltihabı gibi mikrobik hastalıklar, diş çürümesi, aşırı alkol tüketimi ve ilaçlar da sedef hastalığını tetikleyebilir.
Psoriasis yani sedef hastalığı kadın ve erkek fark etmeden herkes te görülebilir. Ancak kadınlarda erkeklere oranla daha erken yaşlarda görülmektedir. Öyle ki kadınlarda hastalığın görülme oranı 15 – 20 yaş iken, erkeklerde bu durum 55 – 60’a kadar değişebilir.
Sedef hastalığı genetik bir yapıya sahiptir, bu nedenle anne ve babasında hastalık olan çocuklarda hastalığın görülme oranı @’lara kadar çıkmaktadır. Mikrobik bir hastalık olmadığı için bulaşıcı bir etki göstermez.
Sedef hastalığı en çok vücudumuzun kemiklerine yakın bölgelerinde görülür. Örneğin dirsek ve diz kapakları, eller, bacakta kaval kemiğine yakın olan ön bölgeler ile göğüs kafesinin üzerinde olan bölgelerde lezyonlar daha sık olurlar. İleri safhalarda ise, tüm vücuda yayılabilirler.
Sedef hastalığının tanısı için dermatolog muayenesinden geçmeniz gerekmektedir. Diğer deri hastalıkları ile karıştırıldığı durumda deriden alınan bir parça ile patolojik bir inceleme yapılmalıdır. Seboreik dermatitle benzeşme olabilir. Uzman bir dermatolog bu farkı yakalar.
Hastalık farklı tiplerde görülebilir;
Sedef hastalığı için yapılan tedaviler pullanma ve kabuklanma döküntülerini geçirmek içindir. Hastalık bazı kişilerde kendiliğinden iyileşebileceği gibi bazı durumlarda tüm vücuda da yayılabilir. Bu sebeple hastaların düzenli bir şekilde doktor kontrolünde olmaları ve hastalığın durumuna göre gereken ilaçları kullanmaları gerekmektedir.
Yaz aylarında güneş ve deniz, hastalığın doğal tedavi yöntemidir. Bu amaçla bazı dermatoloji kliniklerinde Puva denilen ultraviyole ışını veren odacıklar bulunmakta ve kış aylarında tedaviye yardımcı olmaktadırlar.
Vücutta bulunan sedef lezyonları kurudukça sertleşirler, sertleştikçe de kururlar. Plakları gerek banyo öncesi yumuşatmak gerekse de yıkandıktan sonra kuru cildi nemlendirmek için Ceradolin yağ bazlı losyon kullanmak gerekir. Hasta çok rahatlar, huzur bulur.
Hastalığın en eski tedavi metotlarından günümüzde de hala geçerliğini koruyan ve saçlı deride kullanılan bir madde olan Huile De Cade’dır. Bu madde ardıç çamı ağacının kuru distilasyonu ile elde edilen bir tür bitkisel bir katrandır. Gerek cilde sürülecek merhemlerde gerekse de saç ve vücut şampuanlarında kullanılır. İşte 36 yıldır üretilen Kadolin şampuan, saç ve vücudunuz için ideal bir bitkisel şampuandır. Bunun yanı sıra plakları soymak için selenyum sülfit içeren Selyum şampuan ile özellikle yağlanmayı da kontrol altına alan Sedolin şampuan ideal yardımcılarınızdır.
İnsanın iç dünyası rahatlamadan sedef hastalığında bir düzelme beklenemez!