3000 yıl önce “panacea”adı verilen ve her derde deva olarak kullanılan Asya kökenli tıbbi bir bitkidir. Aktif bileşikleri pentasiklik triterpenler olup; asiaticoside, madecasosside, asiatic asit ve madecassic asit en bilinenleridir. Topikal kullanımda en aktif bileşen ise “asiatikozid” dir. Etki mekanizması: Dermal fibroblast proliferasyonunu uyarararak kolajen yapımını, reepitelizasyonu, cildin yenilenme hızını, sıkılığını arttırır. Ekstracellüler matriks metalloproreinaz seviyesini azaltarak cildin elastikiyetini arttırır. Yara iyileşme fazının enflamatuvar fazını baskılar. Her türlü yara izi, skatris, keloid, stria, yanıkların iyileşme sürecini hızlandırır. Antioksidan etkilidir. Cildin koruyucu antioksidan bariyerini güçlendirir. Pigmentasyonu giderir. Antibakteriyel etkilidir; cilt bariyerinin koruyucu florasını güçlendirir. Cilt bariyerini güçlendirerek atopik dermatit, psoriazis ve diğer yangısal (seboreik dermatit, akne, kontakt dermatit gibi) cilt hastalıklarında yararlıdır.
Anjiogenezi uyarır; venöz yetmezlik, varis tedavisi ve selülit görünümünün iyileştirilmesinde etkili olduğu bildirilmiştir. Yara iyileştirme, çatlak karşıtı, selüloit karşıtı bir maddedir. Dermisin yeniden yapılandırılmasında kullanılır. Kollajen-1 sentezinin uyarılması & MMPs’e karşı koruma sağlar. Çatlak oluşumunu önleme ve çatlak iyileştirmede olumlu sonuçlar gözlenmiştir. Damar duvarlarının güçlendirilmesi, infiltrasyon engellenmesi ve ödem azaltıcı olarak ta kullanılır.
Güçlü bir nemlendiricidir. Cildin ve saçlı derinin yoğun nemlendirilmesi amacıyla kullanılır. Nemlendirici etkisini hem cilde dışarıdan suyu çekerek hem de tutarak yapar; adeta sünger görevi görür. Cildin elastikiyetini arttırır. Kolajen dokuyu uyararak yaşlanma önleyici etkiler gösterir. Daha dolgun ve genç bir cilt oluşumuna destek olur. Cildin en dış tabakasındaki lipitlerin sentezini arttırarak cildin koruyucu/bariyer görevinin gelişmesinde rol alır; bariyer onarıcı olarak kullanılabilir. Hücre yenilenmesini arttırır, yara iyileştirici etki gösterir. Kaşıntı ve kızarıklığı önler. Kronik cilt hastalıklarından iz tedavisine kadar kullanılabilir. Ciltteki rolü; Derin nüfuz eden nemlendiricidir, epitelizasyonu uyarır, yara iyileştirici ve anti-enflamatuar etki. Saçtaki rolü; Uzun süre dayanan nemlendiricidir, saçı zarar görmekten korur, kalınlaştırır, matlığını ve parlaklığını düzeltir.
Bölgesel olarak uygulanan Pantenol, cilt tarafından emilir ve patotenik aside dönüşür. Panthenol içeren bir krem ciltte U.V ışınları nedeniyle oluşan kızarıklıkları engeller. Cilde düzenli olarak uygulanan Panthenol içerikli bir krem, losyon ya da şampuan, kuru cildin nem içeriğini düzeltir. Yüksek su içeriği saçı, tarama, fırçalama, kurutma ve permanın sebep olduğu zararlardan korur.
Bilimsel adı Arnica Montana olan bu çiçek; dağlarda yetişen oldukça faydalı bir bitkidir. Avrupa’da, Orta Asya ve Sibirya bölgelerinde güneşli çayırlarda ve dağlık alanlarda çok yoğun olarak yetişmektedir. Halk arasında leopar kanadı ya da dağ tütünü olarak da adlandırılmakta olan bu bitki; ayçiçeği ailesinin önemli bir üyesidir. Oldukça büyük ve sapsarı bir çiçeğe sahip olan bitki; çok eski dönemlerden itibaren insan vücudunda meydana gelen ağrıların, kas ve eklem rahatsızlıklarında, iltihaplarda, zedelenme, ezilme, burkulma ya da kırıklarla, morarma ve çürüklerin iyileşmesine yardımcı olarak kullanılması ile bilinmektedir.
Bu nedenlerle de özellikle lazer işlemlerinden sonra cilde sürülmesi gereken krem/losyonların en önemli bitkisel ham maddelerindendir.
Arnica montana bitkisi homeopatik bir topikal morarma ve çürük giderici olduğu gibi, ağrı, kesicidir. Etki mekanizması iyi bilinmemekle birlikte yara iyileşmesi, antiseptik, antienflamatuar ve acı-ağrı giderici özellikleri gösterdiği yapılan araştırmalar kadarıyla bilinmektedir.
Yapılan bilimsel araştırmalarda, Arnica Montana içeren krem/losyonların özellikle lazer uygulamasından kaynaklanan morarma ve çürükleri giderdiği, acıları önlediği sonuçlarına varılmıştır.
Güvenli, toksik olmayan, kimyasal hammaddeler ile uyumludur. Extracellular matrix içindeki su içeriğini arttırarak ciltte nemlendirici etki gösterir. Keratolitik (soyucu) özelliği sayesinde derinin en üst tabakasındaki ölü hücre deskuamasyonunu (dökülme) sağlar. Hücre çoğalması ve yara iyileşmesini teşvik ederek deri düzgünlüğünü arttırır ve cildi yatıştırır. Tahriş edici ve duyarlaştırıcı ajanlar ile birleşimler oluşturarak, tahrişe karşı ve cilt koruyucu olarak rol oynar.
Farklı bileşenlerin aksine allantoin, cildinizi kurutmadan ölü derilerden arındırır. Nemlendirme oranı oldukça tatmin edicidir.
Hücre yenileyici özelliği sayesinde pek çok cilt hastalığında tedavi edici özelliğe sahiptir. Sedef, egzama gibi cilt hastalıklarının iyileşmesinde yardımcıdır. Aynı zamanda anti-aging özelliği sayesinde ciltte zamanla oluşan kırışıklık, çatlak ve sarkma gibi problemlerin önlenmesinde de kilit bir rol oynar. Akne izlerinde de etkili sonuçlar gösterdiği bilinmektedir. Cildin Su Tutma Kapasitesini Artırma Alantoin, hücrelerin su tutma kapasitesini arttırıcı özelliğe sahiptir. Cildi nemlendirmesinden farklı olarak, ciltte bulunan suyun daha uzun süre tutulmasını bu sayede ise cildin daha genç ve ışıl ışıl görünmesini sağlar. Pullanma ve Kaşıntı Ciltte meydana gelen pullanma, kaşıntı ve kızarıklık problemlerinde de Alantoin en etkili bileşenlerdendir. Cildi yatıştırması ve hücre yenileyici olması sebebiyle cilt yüzeyinde oluşan tahrişin önüne geçer ve cildi yatıştırır. Akne ve Siyah Noktalar Cildinizde oluşan fazla yağın önüne geçerek cildin ideal yağ düzeyine gelmesini sağlar. Bu sayede gözenekler tıkanmaz yeni akne ve siyah nokta oluşumu engellenir.
Güçlü nemlendirici, yumuşatıcı, pürüz giderici, ve cilt yapısını geliştirici, su toplayıcı, yani humektan bir maddedir. Deriyi adeta bir biofilm tabakası gibi kaplar. Karbohidratlar, proteinler, lipitler ve nükleik asitlerle birlikte canlıları oluşturan 4 ana yapı taşından biridir. Hücre içindeki en önemli şeker glükozdur. Bunun nedeni glükozun hücresel enerji metabolizmasındaki rolü ve diğer şekerler için (riboz ve deoksiriboz) temel yapıtaşı olmasıdır.
Hiyaluronik asit (hiyaluronon veya sodyum hiyaluronat) gibi glikozaminoglikanlar , dermiste doğal olarak bulunan humektanlardır. Hiyaluronik asit kendi ağırlığının 1000 katı kadar su çekerek deriyi nemlendirir. Humektanlar (nem/su çekiciler), stratum korneuma penetre olabilen ve burada yüksek oranda su bağlayan, suda çözünen maddelerdir. Atmosferdeki nem oranı belli bir yüzdenin üzerinde üzerinde olduğunda çevredeki nemi çekerek derinin hidrasyonunu artırırlar. Humektanlar, nemlendiricilerin buharlaşmasını ve sertleşmesini önleyerek ürünün raf ömrünü uzatırlar; bu özellikleriyle kozmetik nemlendiricilerin yapısına sıklıkla ilave edilen popüler içeriklerdir. Humektanlar, stratum korneuma su çekerek hafif şişme sağlarlar; böylece ince kırışıklıklar geçici olarak azalır. Kırışıklık giderici etkisi uzun vadede olmasa da “kırışıklık giderici” olarak piyasaya sunulan kremler ve losyonlar çoğunlukla humektanlara bağlı etki gösterirler.
Kuvvetli emoliyan özellikte bir nemlendiricidir. Afrika’da bulunan bir ağacın meyvesinden elde edilen bitkisel bir yağdır Antienflamatuvar etkilidir. Atopik dermatit, kuru cilt, akne, skarlar ve stria alba olgularını önlemede adjuvan nemlendirici olarak kullanılır. Cildi nemlendirir, kuruluğu giderir, cilt kalitesini arttırır. Cilt hastalıklarının tedavisinde “bariyer bütünlüğü” nü korur. Trans epidermal su kaybını (TESK) önler. Cildin fiziksel bariyerini korur. Humektan özellik gösterir. Nemi ciltte tutar. Cildin “hidrik” bariyerini korur. Emoliyent özelliktedir. Cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir; ışıltısını arttırır. Cildin anti-mikrobiyal bariyerini korur. Antiseptik özellik gösterir. Antioksidandır. Cildin kendi antioksidan bariyerini güçlendirir. Leke oluşumunu önler ve giderir, pigmentasyonu önlemede kullanılır. Kollajen yapımını, elastikiyeti arttırır, sıkılaştır, dolgunlaştırır, yaşlanma belirtilerini iyileştirir Yara iyileşmesini hızlandırır, Keloid, akne izi, yara, yanık izinde, stria, gebelik çatlaklarında önleyici fonksiyonu vardır. Sklerodermada cildin yumuşamasını sağlar Cildi yatıştırır, kaşıntıyı önler. Atopik dermatit, psoriazis, akne ve benzeri enflmatuvar dermatozların tedavilerinde yardımcı kozmetik maddedir. Epidermiste hasar/hassasiyet oluşturan, bariyer bütünlüğünü bozan, medikal tedaviler ile birlikte kullanılır. (oral veya topikal retinoid, soyucu medikal tedaviler vb) Yara iyileşmesi, ciltte yenilenme gerektirecek her türlü medikal cerrahi uygulama sonrası Kozmetik uygulamalar (akne, kırışıklık, leke, iz, epilasyon, peeling, dermapen, roller, lazer, dövme vb.) sonrasında, Radyoterapiye bağlı cilt lezyonlarında Güneşe sonrası hassasiyet, yanıklarda Cilde kendini onarması, yenilemesi, kalitesini arttırması için, tek başına ya da farklı tedavi yöntemleriyle kombine olarak kullanılabilir.
Çinko oksit, kızarıklık, alerji veya tahriş ile ilişkili deri iltihaplanmasını azaltmaya yardımcı olur. Yara iyileşmesine yardım eder ve bakteriyel enfeksiyonları önler. Yanıkların ve hasarlı dokunun iyileşmesine yardımcı olur. Kolajen sentezinin geliştirilmesi ve yeni bağ dokusunun oluşturulmasına yardımcı olur. Nemi ciltte tutmaya yarayan fiziksel bariyer oluşturur.
Yağ Bazlı Yoğun Cilt Bakım Kremi
PARFÜMSÜZ