11 Ağustos 2020
Önemli olan şeylerden biri de kepekle nasıl başa çıkılacağını bilmektir. Bu tamamen ortadan kaldırılabilen bir durum değildir, bununla birlikte büyük ölçüde baskılanabilen bir olgudur. Bunun kabul edilmesi, bu sorunla mutsuz olmadan başa çıkmak için mutlaka gereklidir.
1) Medikal şampuan kullanımı.. Haftada 3 ila 5 kez düzenli biçimde kullanmalısınız.
Saçı düzenli biçimde amaca özel üretilmiş medikal bir şampuanla yıkamak önemlidir. Böylece ölü deri hücrelerinin birikerek yığılması önlenmiş olacaktır. Tabii ki kullanılan medikal şampuanın günlük kullanıma uygun olması gereklidir.
Bazen kepek sorunu olan kişiler kendilerine en çok tanıtımı yapılan ürünleri alıp sık sık kullanarak sorunu gidermeye çalışırlar. Daha sonra da amaca özel üretilmiş, bir dizi farklı etken madde içeren medikal kozmetik ürünlere yönelirler.
Bu medikal kozmetik ürünleri dönüşümlü olarak kullanmak kepeklenmeye neden olan Pityrosporum denen bakterinin direnç geliştirmesini önlemek açısından oldukça yararlıdır. Şampuanlanan saçı 3 ila 5 dakika kendi haline bırakmak ve ondan sonra durulamak yararlı bir alışkanlıktır. Bir şişe bittikten sonra diğerine geçerek yapılacak dönüşüm, şampuanların farmakolojik etkisini arttırır. Saçlı derinin bir ürüne alışarak, etkinin azalmasını engeller. Bu nedenle www.dermadolin.com.tr sitesinden cildinize uygun şampuanları seçebilir, dönüştürebilirsiniz. 35 yılı aşmakta olan firmayız, gücümüz, sadece kalitemizdir.
Günlük olarak kullanılan cilt ve saç bakım ürünlerinin arasına çok fazla değişik ürün sokmamak gerekir. Çok fazla etken maddeye, kozmetik etken maddelere ve şekillendirme ürünlerine maruz kalmak aslında saçlı derideki tahrişi artırıyor olabilir. Yani ürün çeşitliliği daha fazla pullanma ve kaşıntıya kendiliğinden yol açabilir.
Bazı durumlarda besinler yoluyla alınan B vitamini ve Çinko kepek sorununun baskılanmasında metabolik yolla etkili olabilirler. Bu nedenle tüm hastalıklarda olduğu gibi kepek sorununda da sağlıklı bir beslenme düzeni etkin rol oynar.
Nedeni tam olarak saptanamasa da güneş ışığı bazı durumlarda derideki enflamasyonun baskılanmasına yardımcı olmaktadır. Aşırı yağ salgısı (sebore), sedef hastalığı ve ekzema yaz aylarında iyileşir, bahar ayları ve kışın ise kötüleşir. Bu durum kepek ve yağlanma sorunu olan kişiler tüm yaz boyunca güneş altında uzun saatler geçirmelidir anlamına gelmemelidir. Haftada 3 veya 4 kez güneş altında geçirilecek 20-30 dakikalık bir süre yeterlidir. Ayrıca bu yaklaşım yeterli miktarda D vitamini almak için de uygundur.
Hem kadın hem de erkeklerde psikolojik açıdan yüksek bir stres düzeyinin seboreik dermatiti ciddi biçimde alevlendirdiği bilinmektedir. Bir çok kişi kepek sorununun stresli dönemlerde daha da kötüleştiğini bildirmektedir. Bu nedenle stresinizle başa çıkmak kepeğinizle başa çıkmanızı da